Dikkat ve Hiperaktivite Bozukluğu nedir?
Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), dikkati vermede güçlük, hiperaktivite ve dürtüsel davranış gibi kalıcı sorunların bir kombinasyonunu içerir. DEHB istikrarsız ilişkilere, düşük iş veya okul performansına, düşük özgüvene ve diğer sorunlara yol açabilir.
Üç ana DEHB türü vardır:
Ağırlıklı olarak dikkatsizlik (Dikkatsiz tip)
-
Dikkati hemen hemen her şeyden kolayca saptırılabilir.
-
Görevleri sürdürmekte zorlanır, tamamlanmamış işler birikir.
-
Detayları atlar ve dikkat gerektiren işleri yaparken hatalar yapabilir.
-
İşleri düzenleme ve planlama konusunda güçlük yaşar.
-
İşleri sıralı bir şekilde yapmakta zorlanabilir.
-
Eşyaları kaybetme veya unutma eğilimi gösterebilir.
-
Bir mekanda otururken etrafındaki masaları dinleme eğilimi olabilir
-
Kendisini sıklıkla camdan dışarıyı izlerken bulabilir
Ağırlıklı olarak hiperaktif/dürtüsellik (Hiperaktif/dürtüsel tip) -
Sürekli olarak yerinde duramama veya sık sık ayağa kalkma.
-
Sessizce oturamama veya sık sık yer değiştirme isteği.
-
Sıraya uymada zorluk veya bekleme sırasında sabırsızlık.
-
Düşünmeden yanıt verme veya sıranın kendisine gelmesini beklemeden konuşma.
-
Tehlikeli durumlar dahil riskli davranışlarda bulunma eğilimi.
-
Telefonla konuşurken yürüyerek konuşmayı tercih edebilir
-
Yürümek için bahaneler uydurabilir, planlarını buna göre yapabilir
Birleşik görünüm (Kombine tip) -
Kombine tip DEHB, hem dikkatsizlik hem de hiperaktivite/dürtüsellik belirtilerinin bir kombinasyonunu içerir. Bu tip, hem dikkatsizlikle ilgili sorunlar hem de hiperaktivite/dürtüsellik belirtileri sergileyen kişiler için kullanılır. Belirtiler her iki kategoriden de gelebilir.
Bu Bozukluk Beynimi Nasıl Etkiliyor?
DEHB'li kişiler "nöroçeşitliliğe (neurodivergent) mensuptur". Bu terim beyninizin farklı geliştiği anlamına gelir. Bu farklılıklar yeterince büyük olduğunda, DEHB veya autizm gibi durumlara neden olabilir. Bu beyin farklılıklarına sahip olmayan insanlar "nörotipiktir", yani beyinleri tipik bir şekilde gelişmiştir.
DEHB olan kişilerde belirli beyin bölgelerinde beklenenden daha düşük aktivite olma eğilimindedir. Etkilenen bölgeler diğer beyin bölgeleri arasındaki iletişimi düzenleyerek size "yürütücü işlevler" olarak bilinen bir dizi yetenek kazandırır. Bunlar planlama, muhakeme etme, karar verme ve dikkatinizi yönlendirme ve odaklama becerilerinizi içerir. DEHB, "yönetici işlev bozukluğu" olarak bilinen bir semptom olan bu yetenekleri bozar.
Dikkat ve Hiperaktivite Bozukluğunun Nedenleri Nedir?
DEHB'nin kesin nedeni net olmamakla birlikte araştırmalar devam etmektedir. DEHB gelişimine dahil olabilecek faktörler şunları içerir:
-
Genetik: DEHB ailele öyküsünde başka aile bireylerinde de varlığını gösterebilir. Genler DEHB tanısında bir rol oynayabilmektedir. DEHB’li çocukların kardeşlerinde ve ebeveynlerinde DEHB sıklığının genel toplum ile kıyaslandığında 2-8 kat arttığını ve bunun yanı sıra tek yumurta ikizleri çift yumurta ikizleri ile karşılaştırıldığında eş hastalanma oranının daha yüksek olduğunu gösteren aile çalışmaları ile ortaya konulmuştur.
-
Çevre: Çocukken kurşuna maruz kalmak gibi bazı çevresel faktörler de DEHB riski artırabilir.
-
Gelişim basamaklarında sorunlar: Gelişim basamaklarındaki kilit anlarda merkezi sinir sistemindeki ilgili sorunlar DEHB tanısında bir rol oynayabilir. Prematür dünyaya gelen ve annelerinde gebelik sürecinde maternal enfeksiyon gözlenen çocuklarda DEHB oranları daha yüksektir.
Dikkat ve Hiperaktivite Bozukluğunun Görülme Sıklığı Nedir?
Tahminen çocukların %8,4'ü ve yetişkinlerin %2,5'i DEHB'ye sahiptir (Danielson, 2018; Simon ve ark., 2009). DEHB okul çağındaki çocukların %5-8’ini etkilemektedir. Çocukluk döneminde DEHB tanısı alanların %60-85’i ergenlikte bozukluğun ölçütünü karşılamaya ve %40-60 kadarı da erişkinliğe geçerken bazı belirtileri sergilemeye devam eder. Uzmanlar, çocukken teşhis konulan yetişkinlerin %15 ila %20'sinin ise halen tüm kriteleri tam olarak karşılayarak Erişkin tip DEHB tanısına sahip olduğunu tahmin etmektedir,
DEHB ve Cinsiyet
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) cinsiyete bağlı değildir. DEHB belirtileri kadınlarda da erkeklerde olduğu kadar sık görülür ve DEHB'li çocukların ancak %30'unda bu belirtilerin erişkinlikte kaybolduğu gözlemlenmektedir. Dahası, bilimsel araştırmalar DEHB'nin kalıtsal olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu da dikkat ve dürtüsellik sorunları olan bir çocuğun annesiyseniz sizde de DEHB olabileceği anlamına geliyor. Bu, DEHB'nin erkek çocuklarına yönelik bir teşhis olduğunu varsayan birçok kadın için sürpriz oluyor. Aslında öyle değil, bu nedenle kadınlarda DEHB tanısı koyma ihtimali artıyor.
DEHB Belirtileri Ne Zaman Ortaya Çıkar?
Belirtiler erken çocuklukta başlayarak yetişkinlikte de devam eder. Bazı durumlarda, kişi bir yetişkin olana kadar DEHB tanısına dair teşhis almamış olabilir. Yetişkinler için DEHB belirtileri, çocuklardaki DEHB belirtileri kadar net olmayabilir. Yetişkinlerde hiperaktivitenin azaldığı gözlemlenebilmektedir ancak dürtüsellik, huzursuzluk ve dikkat güçlüğü gibi semptomlar devam edebilir.
Yetişkinlerde ve çocuklarda ayırıcı tanının ayrıldığı bir kısım olarak; Yetişkinlerde DEHB'nin temel özellikleri dikkati vermede güçlük, dürtüsellik ve huzursuzluk olabilir. Semptomlar hafif ila şiddetli olarak kendini gösterebilir.
DEHB'si olan birçok yetişkin, buna sahip olduğunun farkında değil. DEHB'si olan yetişkinler odaklanmakta ve işlerini öncelik sırasına sokmakta zorlanabilirler, bu da kaçırılan teslim tarihlerine ve unutulan toplantılara veya sosyal planlara yol açar. Dürtüleri kontrol edememe, sırada bekleklerken kendini gösteren sabırsızlıktan veya trafikte araba kullanırkenki ruh halindeki dalgalanmalara veya ani öfke patlamalarına kadar farklı formlarda somutlaşabilir.
Yetişkin DEHB belirtileri şunları içerebilir:
-
Dürtüsellik
-
Düzensizlik ve önceliklendirme sorunları
-
Zaman yönetimi becerilerinde zayıflık
-
Bir göreve odaklanmada sorunlar
-
Çoklu görevlerde sorunlar
-
Aşırı aktivite ihtiyacı veya içsel huzursuzluk
-
Plan yapamama
-
Hayal kırıklığı toleransının düşük oluşu
-
Sık ruh hali değişimleri
-
Görevleri takip etme ve tamamlama sorunları
-
Ani öfke
-
Stresle başa çıkmada sorun yaşama
DEHB ve Duygu Regülasyonu
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan bireylerin duygu düzenleme yetenekleri genellikle diğerlerinden farklı olabilir. Bu bireyler, duygularını bastırmaya veya kontrol etmeye çalışabilirler. Bu, duygusal dalgalanmaların sık görüldüğü, bazen ani, keskin veya aşırı tepkilerle sonuçlanabilen anlamına gelebilir.
Duygu düzenleme (regülasyon), DEHB'ye sahip bireyler için önemli bir beceridir, özellikle genç yaşlarda, öğrenme sürecinde ve sosyal etkileşimlerde sorunlar yaşayabilecekleri bir alan olabilir. Bir bireyin duygu düzenleme becerileri geliştirmesi, daha pozitif ve uyumlu sosyal etkileşimler kurmasına yardımcı olabilir. Bu becerileri geliştirmenin bir yolu, bireyin kendi duygusal tepkilerini tanıması ve anlamasıdır. Bireyin kendi duygularını tanıması ve onları anlaması, daha sonra bu duyguları daha etkili bir şekilde düzenleyebilmesine olanak tanır. Bu, kendi duygusal durumlarıyla daha iyi başa çıkmalarına ve daha olumlu bir ruh hali korumalarına yardımcı olabilir.
Duygusal biliş, bireylerin kendi ve diğer insanların duygularını anlama ve yorumlama yeteneğidir. DEHB gibi durumlar, bu tür bilişsel yetenekler üzerinde etkili olabilir. Örneğin, duygusal bilişsel becerileri düşük olan bireyler, kendileri ve başkaları arasındaki duygusal sinyalleri yanlış yorumlayabilir veya duygusal durumlarını düzenleyemeyebilirler. Bu, sosyal etkileşimlerde zorluklar yaşamalarına neden olabilir. Ancak, duygusal bilişsel becerilerin geliştirilmesi mümkündür. Örneğin, duyguları tanıma ve yorumlama konusunda kişisel farkındalık, zihinsel ve duygusal refahı artırabilir. Bu nedenle, DEHB gibi durumlarla yaşayan bireyler, duygusal bilişsel becerilerini geliştirmek için özel eğitim ve destek alabilirler. Bu destek, bireylerin duygusal durumlarını daha iyi anlamalarını ve başkalarıyla daha olumlu ve etkili bir şekilde etkileşime girmelerini sağlayabilir.
DEHB Belirtilerinin Şiddetini Neler Arttırır?
-
DEHB veya başka bir ruh sağlığı bozukluğuna sahip olan ebeveyn veya kardeş gibi öz akrabalarınız var ise
-
Anneniz hamileliği esnasında sigara, alkol veya uyuşturucu kullandı ise
-
Çocukken, eski binalarda daha sık rastlanan boyalarda ve borularda bulunan kurşun gibi çevresel toksinlere maruz kaldınız ise
-
Erken doğdunuz ise
DEHB riski artabilir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile Alışverişi Abartmam Arasında Bir Bağlantı Olabilir Mi?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan bireylerin bazı durumlarda alışverişi abartma eğiliminde olabilecekleri bilinmektedir. DEHB'nin semptomları arasında dürtüsellik, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bulunmaktadır. Bu özellikler, özellikle dürtüsel davranışlar, kontrolsüz alışveriş yapma eğilimini artırabilir.
DEHB bireyler, anlık tatmin arayışında olabilirler ve bu da plansız veya gereksiz alışveriş yapmalarına yol açabilir. Ayrıca, dikkat eksikliği nedeniyle alışveriş yaparken harcadıkları parayı veya aldıkları eşyaları kontrol etmekte zorlanabilirler. Hiperaktivite de bu davranışı tetikleyebilir, çünkü sürekli hareket halinde olma veya yeni şeyler deneme isteği, alışveriş yaparak doyurulabilir.
Ancak, her DEHB olan bireyde bu davranış görülmeyebilir. Bu, bireysel farklılıklara, çevresel faktörlere ve kişinin DEHB'sini nasıl yönettiğine bağlıdır. Eğer alışveriş alışkanlıklarınızın kontrol dışına çıktığını hissediyorsanız, bir uzmandan destek almak faydalı olabilir. Terapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonu, DEHB belirtilerini yönetmede yardımcı olabilir ve bu da alışveriş tutumunuzu kontrol etmenize yardımcı olabilir.
Kitap Okuyamamam veya Birden Fazla Kitabı Aynı Anda Okumam Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile İlgili Mi?
Evet, kitap okuyamama veya birden fazla kitabı aynı anda okuma gibi davranışlar, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile ilişkili olabilir. DEHB'nin temel belirtilerinden bazıları dikkat süresinin kısa olması, odaklanma zorluğu ve dürtüselliktir. Bu belirtiler, kitap okuma gibi uzun süreli dikkat ve odaklanma gerektiren aktivitelerde zorluk yaşanmasına neden olabilir.
DEHB olan bireyler, uzun süre bir şeye odaklanmakta zorlanabilirler. Bir kitabı okurken dikkatlerini sürdürmekte güçlük çekebilirler ve bu nedenle kitabı bitiremeyebilirler. Bir kitaba uzun süre odaklanamadıkları için sıkılabilirler ve başka bir kitaba geçebilirler.
Hiperaktif bireyler, uzun süre yerlerinde durmakta ve sessiz kalmakta zorlanabilirler. Bu da kitap okumayı zorlaştırabilir.
DEHB olan kişiler, anlık dürtülerine göre hareket edebilirler. Bir kitabı okumaya başlasalar bile, başka bir şey yapma isteği aniden gelebilir ve bu da kitabı bırakmalarına neden olabilir. Birden fazla kitaba aynı anda başlama eğilimi, anlık dürtülere göre hareket etme isteğiyle bağlantılı olabilir. Her yeni kitap, yeni ve heyecan verici bir uyarıcı olarak görülebilir.
Eğer kitap okuma alışkanlıklarınızın DEHB belirtileriyle ilişkili olabileceğini düşünüyorsanız, bir uzmandan destek almanız yararlı olabilir. Terapiler, DEHB yönetiminde etkili olabilir ve kitap okuma alışkanlıklarınızı geliştirmede yardımcı olabilir.
Unutkanlığım ve DEHB Bağlantılı Olabilir Mi?
Mutfağa neden gelmiştim ben?
Gözlüğümü evde unuttum...
Bugün mü buluşacaktık, ben başkasına söz vermiş bulundum...
DEHB, dikkati sürdürmede, organizasyon ve planlama yeteneklerinde, kısa süreli hafıza işlemlerinde zorluklara neden olabilir.
- DEHB olan bireyler, dikkatlerini toplamakta zorlanırlar. Bu nedenle, bilgiyi tam olarak işlemeyebilir veya hatırlamayabilirler.
- Dikkatlerini veremedikleri şeyleri hatırlamaları da zorlaşır.
- Çalışma belleği, bilgiyi kısa süreliğine tutma ve işleme kapasitesidir. DEHB olan bireylerde çalışma belleği genellikle zayıf olabilir. Bu, günlük görevleri ve randevuları hatırlama gibi basit şeylerde bile zorluk yaşanmasına neden olabilir.
- DEHB olan bireyler, işleri organize etmede ve planlama yapmada zorlanabilirler. Bu, randevuları, görevleri ve önemli tarihleri unutmalarına yol açabilir.
- Dürtüsel davranışlar, bireylerin anlık kararlar almasına ve daha sonra bu kararları unutmalarına neden olabilir.
- Anında tatmin arayışı, uzun vadeli hafızayı ve planlamayı olumsuz etkileyebilir.
- DEHB, zaman yönetiminde zorluklara yol açabilir. Bu da önemli görevlerin ve sorumlulukların unutulmasına neden olabilir.
Bu belirtiler, DEHB olan birçok kişi için günlük yaşamda zorluk yaratabilir. Unutkanlık, DEHB'nin bir parçası olarak ortaya çıkabilir ve bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız ve DEHB'den şüpheleniyorsanız, bir uzmandan destek almanız yararlı olabilir. Terapiler, DEHB belirtilerini yönetmede ve unutkanlığı azaltmada yardımcı olabilir.
DEHB Ailemde Varsa Bende De Olur Mu?
Bilimsel araştırmalar, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nun (DEHB) genetik yatkınlık ile ilişkisinin güçlü olduğunu göstermektedir. DEHB'nin genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Genetik Yatkınlık ve Aile Geçmişi:
Araştırmalar, DEHB'nin genetik faktörlere bağlı olma oranının %70-80 civarında olduğunu göstermektedir. Bu, DEHB'nin genetik geçişinin oldukça güçlü olduğunu ortaya koymaktadır. DEHB'li çocukların birinci derece akrabalarında (ebeveynler ve kardeşler) DEHB görülme olasılığı, genel popülasyona göre 2 ila 8 kat daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde, eğer birinde DEHB varsa, diğer ikizde de DEHB görülme olasılığı %50-80 arasındadır. Çift yumurta ikizlerinde ise bu oran daha düşüktür.
Faraone ve Biederman (1994), DEHB'nin genetik geçiş oranının %76 olduğunu ve bu oranın psikiyatrik bozukluklar arasında en yüksek oranlardan biri olduğunu belirtmiştir.
Lichtenstein ve Ark. (2012), İsveç'te yapılan geniş bir ikiz çalışmasında, DEHB'nin genetik geçiş oranının %72 olduğu bulunmuştur.
Thapar ve Ark. (2013), Bu çalışma, genetik yatkınlığın yanı sıra, hamilelik sırasında sigara içme, düşük doğum ağırlığı ve erken doğum gibi çevresel risk faktörlerinin de DEHB gelişiminde etkili olabileceğini göstermiştir.
DEHB'nin gelişiminde genetik faktörler kadar çevresel faktörler de önemlidir. Bunlar arasında doğum öncesi ve doğum sonrası etkiler, ebeveynlik stilleri, beslenme ve maruz kalınan toksinler yer alabilir.
Eğer aile geçmişinizde DEHB varsa, sizde de olma olasılığı yüksektir, ancak bu kesin değildir ve çevresel faktörler de dikkate alınmalıdır. Belirtileriniz varsa bir uzmanla görüşmek en doğru yaklaşım olacaktır.
Çocuğumu Ekrana (Televizyon/Telefon/Bilgisayar) Maruz Bırakırsam DEHB Tanısı Alır Mı?
Ekran süresi ve DEHB arasında olası bir ilişki üzerine çeşitli araştırmalar yapılmıştır, ancak doğrudan ekran süresi nedeniyle DEHB tanısı almak gibi bir durum bilimsel olarak desteklenmemektedir. Bununla birlikte, bazı bulgular ekran süresinin çocukların dikkat ve davranışları üzerinde etkileri olabileceğini göstermektedir.
Erken çocukluk döneminde aşırı televizyon izlemenin, çocukların 7 yaşına geldiğinde dikkat sorunları yaşama olasılığını artırabileceğini bulmuşlardır. Günde iki saatten fazla video oyunları oynayan çocukların ve ergenlerin, dikkat sorunları yaşama riskinin arttığını belirtmişlerdir. Aşırı ekran süresinin çocuklarda dikkat sorunları ve hiperaktivite belirtileri ile ilişkili olabileceğini göstermiştir.
Ekranlar, sürekli değişen görüntüler ve seslerle dikkat dağıtıcı olabilir. Bu, özellikle gelişmekte olan çocuklarda dikkat süresini olumsuz etkileyebilir. Ekran süresi, özellikle yatmadan önce, çocukların uyku düzenini bozabilir ve uyku eksikliği, dikkat sorunlarını ve hiperaktiviteyi artırabilir. Aşırı ekran süresi, fiziksel aktiviteyi azaltarak dikkat sorunlarını ve davranış problemlerini artırabilir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Amerikan Pediatri Akademisi (AAP), 2 yaş altı çocuklar için ekran süresini sınırlamayı ve 2 yaş üstü çocuklar için günlük ekran süresini 1-2 saatle sınırlamayı önermektedir.
Çocukların izlediği içeriğin eğitici ve yaşa uygun olmasına dikkat edilmelidir.
Çocukların fiziksel aktiviteler, sosyal etkileşimler ve yaratıcı oyunlarla dengeli bir yaşam sürmesi sağlanmalıdır.
Ebeveynler, ekran süresi konusunda çocuklarına iyi bir rol model olmalı ve onların ekran kullanımını gözlemlemelidir.
.
Öğretmen çocuğumda DEHB olduğundan şüpheleniyor
Eğer öğretmen çocuğunuzda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olduğundan şüpheleniyorsa, bu şüpheyi dikkate almak ve çocuğunuzu doğru şekilde değerlendirmek önemlidir.
Öğretmeni ile bir toplantı düzenleyin ve çocuğunuzun okulda sergilediği davranışlar hakkında detaylı bilgi alın. Öğretmenin hangi spesifik davranışlar veya durumlar nedeniyle DEHB’den şüphelendiğini öğrenin. Bu bilgiler, uzmanla yapacağınız görüşmede yararlı olacaktır. DEHB tanısı koyabilecek en yetkin uzmanlar çocuk psikiyatristleri ve psikologlardır. Bu uzmanlar, çocuğunuzun davranışlarını ve belirtilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirebilir. DEHB tanısı konulması için genellikle kapsamlı bir değerlendirme süreci gereklidir. Bu süreç, ebeveynlerin, öğretmenlerin ve diğer bakım verenlerin dolduracağı anketler ve derecelendirme ölçeklerini içerebilir. Uzmanlar, çocuğunuzla birebir görüşmeler yaparak ve davranışlarını gözlemleyerek değerlendirmelerde bulunur. Gerekirse, dikkat, öğrenme ve davranışlarla ilgili ek testler uygulanabilir.
DEHB hakkında bilgi edinmek, çocuğunuzun belirtilerini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Eğer DEHB tanısı konulursa, uzmanlar sizinle bir tedavi planı oluşturacaktır. Bu plan, ilaç tedavisi, davranış terapisi ve eğitim desteği gibi çeşitli müdahaleleri içerebilir. Çocuğunuzun gelişimini ve tedaviye verdiği yanıtı düzenli olarak izlemek önemlidir. Bu, gerektiğinde tedavi planında değişiklikler yapmanıza olanak tanır.
Çocuğunuzun DEHB belirtilerini ciddiye alarak erken müdahalede bulunmak, onun eğitim ve sosyal hayatında daha iyi bir şekilde desteklenmesini sağlar. Bu süreci bir uzman rehberliğinde yürütmek en sağlıklı yaklaşımdır.
Asperger ve DEHB benzer mi?
Asperger Sendromu ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) bazı benzer belirtiler gösterebilir, ancak bunlar farklı bozukluklardır ve tanı süreçleri farklılık gösterir.
Benzerlikler:
-
Hem Asperger hem de DEHB'li çocuklar dikkat sorunları yaşayabilir. Ancak, bu dikkat sorunlarının nedenleri ve doğası farklı olabilir.
-
Her iki durumda da sosyal etkileşimlerde zorluklar görülebilir. DEHB'li çocuklar dikkatsizlik ve impulsivite nedeniyle sosyal sorunlar yaşayabilirken, Asperger Sendromu'nda sosyal anlama ve iletişim becerilerindeki eksiklikler belirgindir.
-
DEHB'nin hiperaktif-impulsif tipi, Asperger Sendromu'ndaki bazı çocuklarda görülen aşırı hareketlilik ve impulsiviteye benzeyebilir.
-
Hem DEHB hem de Asperger Sendromu, çocukların okul performansını ve davranışlarını etkileyebilir.
Farklar:
-
Asperger Sendromu, sosyal anlama, iletişim ve etkileşimlerde belirgin zorluklarla karakterizedir. DEHB'li çocuklar genellikle sosyal kuralları anlarlar, ancak dikkatsizlik veya impulsivite nedeniyle uygulamakta zorlanabilirler.
-
Asperger Sendromu olan çocuklar genellikle dar ve yoğun ilgi alanlarına sahiptir. Bu, DEHB'de yaygın olarak görülmez.
-
Asperger Sendromu'nda duyusal hassasiyetler yaygındır (örneğin, gürültüye, ışığa veya dokunmaya karşı aşırı hassasiyet). DEHB'de bu tür duyusal hassasiyetler genellikle daha az belirgindir.
-
Asperger Sendromu olan bireyler, sosyal ipuçlarını ve beden dilini anlama konusunda zorlanabilirler. DEHB'li bireyler genellikle bu tür sosyal ipuçlarını anlarlar ancak dikkatlerini vermekte zorlanabilirler.
Hem Asperger Sendromu hem de DEHB için kapsamlı bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirme, çocuk psikiyatristi, psikolog ve diğer uzmanlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Değerlendirme sürecinde birden fazla uzmanın görüşü alınmalıdır. Ebeveynler, öğretmenler ve diğer bakım verenlerin gözlemleri ve raporları, tanı sürecinde önemli bir rol oynar. Bu gözlemler, çocuğun davranışlarının farklı ortamlarda nasıl değiştiğini anlamak için kritik öneme sahiptir. DEHB ve Asperger Sendromu için özel olarak tasarlanmış anketler ve derecelendirme ölçekleri kullanılabilir. Bu ölçekler, belirtilerin derecesini ve doğasını daha objektif bir şekilde değerlendirmeye yardımcı olur. Çocuğun tıbbi ve gelişimsel geçmişi dikkatlice incelenmelidir. Erken çocukluk dönemindeki gelişimsel gecikmeler veya problemler, Asperger Sendromu tanısına işaret edebilir. Asperger Sendromu için duyusal ve motor değerlendirmeler yapılmalıdır. Bu değerlendirmeler, duyusal hassasiyetler ve motor koordinasyon problemlerini belirlemeye yardımcı olabilir. Çocuğun iletişim becerileri, özellikle sosyal iletişim ve pragmatik dil becerileri dikkatlice değerlendirilmelidir.
Her iki bozukluğun belirtileri ve tanı kriterleri hakkında bilgi sahibi olmak, doğru ve erken tanı konulmasına yardımcı olabilir. Bir uzman rehberliğinde kapsamlı bir değerlendirme yapılması, çocuğunuzun ihtiyaçlarına en uygun müdahale ve destek planının oluşturulmasını sağlar.
DEHB duygu hissetmez mi?
Duyguları tanıma güçlüğü, yani aleksitimi, bireyin duygusal farkındalık ve ifade becerilerinde yaşadığı sorunları tanımlar. Bu durum, özellikle özleme ve yas gibi yoğun duygularla baş etmede güçlük yaratabilir. Özlem duygusunu yeterince tanıyamayan bireyler, kayıp sonrası yas sürecini sağlıklı bir şekilde yaşayamaz ve kederlerini işleyemezler. Bu durum, duygusal regülasyon problemlerine ve zamanla psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. Duygularını tanımakta zorlanan bireyler, aynı zamanda başkalarının duygularını anlamada güçlük çekebilir, bu da empati yapma kapasitesini sınırlayabilir.
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) ise dikkat, dürtüsellik ve hiperaktivite ile ilgili bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB'li bireyler, duygusal düzenlemelerde de zorlanabilirler. Duygusal tanıma güçlükleri ve yas tutamama sorunları DEHB'li bireylerde daha sık gözlenebilir çünkü bu bireyler duygusal tepkilerini kontrol etmekte zorluk yaşarlar. Empati yapma becerileri de olumsuz etkilenebilir çünkü dikkat ve odaklanma eksiklikleri başkalarının duygularını anlamada yetersizliğe yol açabilir. Araştırmalar, DEHB’li bireylerde duygusal işleme bozukluklarının hem kişisel ilişkiler hem de genel psikolojik iyi oluş üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini göstermektedir .