Depresyonun belirtileri nelerdir?
-
Ruh halinde genel bir keyifsizlikten derin iç acısı duyma derecesine varan genel bir çökkünlük hali. Sık sık ve kolay ağlama ve durgunluk
-
Kimi zaman üzüntüye eşlik eden kaygı, tedirginlik, iç sıkıntısı, daralma, huzursuzluk ve öfke
-
Depresyonun çok ağır seyrettiği kişilerde duygularını hissedememe hali
-
Umutsuzluk, kötümserlik
-
Bir zamanlar keyif alınan aktivitelerden artık zevk almama, isteksizlik
-
Cinsel isteksizlik
-
Özbakımda azalma
-
Özsaygının ve özgüvenin azalması, değersizlik ve aşırı suçluluk duyguları
-
Çevrede gelişen olaylara karşı ilgisiz kalma, sosyal içe çekilme
-
Uykuya dalmakta veya sürdürmekte güçlük, erken uyanma yada aşırı uykulu hal
-
Yorgunluk, bitkinlik, enerji azalması, bazen basit günlük işlerin bile yük olması hali
-
İştah ve kilo kaybı ya da kilo alma, aşırı yemek yeme ve aşerme
-
Konsantrasyon zayıflığı, dikkatsizlik, unutkanlık
-
Kararsızlık, düşünmede yavaşlama
-
İntihar düşünceleri
Depresyon kadınlarda ve erkeklerde farklı seyreder mi?
Kadın ve erkek farklı yardım arama tarzına sahiptirler. Depresif kadın yardım aramak için kliniğe başvururken, depresif erkek psikolojik şikayetlerin ifade edilmesini tabu, tedavi için başvurmayı zayıflık olarak kabul ettiğinden psikiyatrik yardım aramada isteksiz davranarak daha çok depresyonunu alkolle tedavi etmeye, kavga etmeye, hapse girmeye, intihar etmeye yönelmektedir.
Depresyon belirtileri kadın ve erkeklerde benzerdir, ancak erkeklerin belirtilerini ifade edişleri farklıdır. Bunun özellikle de bizim gibi ataerkil topraklarda başlıca nedeni, yetiştiriliş tarzından kaynaklanan bir erkeğin daima güçlü olması gerekliliği düşüncesidir. Erkekler ağlamaz mottosuyla yetişen erkek kendisini her koşulda güçlü olmak zorunda hisseder, herhangi bir konuda zorluk yaşadığını kendisine bile itiraf etmekte zorlanır. Kültürel olarak, duyguları ifade etmenin kadına ait bir davranış biçimi olduğu düşünüldüğünden, kontrollü olma, başarılı ve güçlü olma gibi mitler nedeniyle erkekler duygularını gizleme eğiliminde olurlar. Çökkünlük duygularını bastırmaya çalışırken, huzursuzluk ve gerginlik yaşarlar. Kızgın, saldırgan, kaba ve öfkeli olma, kültürel açıdan daha erkeksi davranışlar olarak kabul gördüğü için depresyondaki erkekler bu belirtileri daha rahatça gösterirler.
Çocuk ve ergenlerde depresyon görülür mü?
Çocuklarda okul korkusu, okul reddi ve ebeveyne aşırı yapışma depresyon belirtisi olabilir. Kötü akademik performans, madde kötüye kullanımı, antisosyal davranış, cinsel baştan çıkarıcılık, okul devamsızlığı, evden kaçmalar ise ergenlerde depresyon belirtisi olabilir.
Yaşlılıkta depresyon nasıl anlaşılır? Yaygın mıdır?
Yaşlanmayla beraber kişileri pek çok stres faktörü karşılar. Emeklilikle beraber belirli günlük bir rutinin dışına çıkılır, sosyal olarak yalıtım gelişebilir, gelir azalır ve kişi birşeyler üretmenin verdiği anlamı kaybeder. Bu değişikliklere uyum sağlanamadığında kişinin özdeğeri ve kendine olan saygısı zedelenir ve depresyon oluşabilir. Ayrıca aile üyelerinin ve yakın arkadaşların ölümleri, önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkması, geçim zorlukları yeterli desteğin olmadığı durumlarda ileri yaş depresyonuna yol açabilir. Çalışmalar yaşlıların %25-50'sinde depresif şikayetler bildirmektedir.
Yaşlılıkta depresyon yaşlılığın doğal sonucu değildir. Ailelerin yaşlılarındaki depresyonu tanımaları zor olabilir. Yaşlılarda kederin duygusal olarak dışa vurumunun kısıtlı olması ve daha çok şikayetlerin bedensel hastalıklarla veya bilişsel işlevlerdeki yakınmalarla ( ör:unutkanlık, dikkatsizlik) dile getirilmesi nedeniyle sıklıkla bunama ya da doğrudan yaşlılığın etkisi olarak yanlış yorumlanabilir. Yaşlı kişiler de çevresindekileri üzmekten korktukları için konuşmayabilirler, zayıflık olarak görülmesinden çekindikleri içinde psikiyatriste başvurmayabilirler.
Yaşlı aile bireyinin aile içindeki aktivitelere katılımı, uykusu , iştahı, ağlama sıklığı, sıkıntısının olup olması ip uçları verebilir. Yaşlılarda artan bedensel veya bilişsel şikayetlerde akla mutlaka depresyon gelmelidir. Yaşlı kişideki duygusal zorlanma belirtileri süreklilik gösteriyorsa, tatile gitmekle veya konuşmakla azalmıyorsa yine depresyondan şüphelenilmelidir. Yaşlılıkta başlayan depresyon tanınmazsa, tedavi edilmediği taktirde depresyon yıllar boyu sürebilir. Çalışmalarda yaşlılarda depresyona pratisyen hekim tarafından yeterli tanı konulmadığı ve yeterince tedavi verilmediği gösterilmiştir.
Depresyon cinsel işlevlerde veya cinsel organların fonksiyonlarında bozukluk yapar mı?
Depresyon hem erkek hem de kadınlarda cinselliğe karşı ilginin azalmasına ve cinsel performansta bozulmalara yol açar. Hatta gizli depresyonda bazen depresyonun ilk belirtisi cinsel isteksizlik bile olabilir. Erkeklerde ise erektil disfonksiyon diye adlandırdığımız sertleşme bozukluğu,kadınlarda ıslanma (lubrikasyon) yani uyarılma zorluğu, her iki cinste de orgazm sorunları görülebilmektedir. Kadınlarda depresyon sırasında adet dönemlerinde düzensizlikler veya geçici kesilmeler olabilir. Erkekler genellikle depresyonun cinsel performansı etkilediğini itiraf etmez. Genellikle cinsel performanstaki iniş çıkışları, erkekliklerine yönelik bir başarısızlık olarak düşünürler. Aslında sorun, yalnızca tıbbi bir hastalık olan depresyonun bir belirtisidir. Ayrıca üreme fonksiyonlarında da değişiklikler gözlenebilir .
Depresyonda intihar olasılığı ne kadardır?
Duygudurum bozukluğu gösterenlerde intihar düşünce ve eylemleri % 20-40 kadardır. İntiharları gerçekleştirenlerin çoğunluğu öncesinde de intihar girişimlerinde bulunurlar. İntihar riski maalesef belirtilerin şiddeti ile her zaman bağlantılı değildir. Ağır depresyonda olur, hafifta olmaz diye bir genelleme getirilemez.
Yaşlılarda intihar olasılığı gençlere göre iki kat daha fazladır. Hastanede yatan olgularda intihar girişimi oranı % 15 kadardır. Ağır ve yinelenen depresyon hastalarının %10-15`i intihar ederek yaşamını yitirmektedir. Depresyon hastalarının %40-70`i intihar düşüncelerine sahiptir. Tüm intiharların % 70’i depresyon olgularıdır. İntihar edeceği ile ilgili konuşanların intihar etme olasılığının daha az olduğu düşüncesi yanlıştır. İntihara eğilimli kişilerin yarısı intihar davranışını sergilemeden önceki 24 saat intihar niyetlerinden bir arkadaşlarına ya da bir yakınlarına bahsetmektedirler.
İntihar hakkında daha ayrıntılı okuma için..
Yakınımın intihar etmesinden korkuyorum, ne yapmalıyım?
İntihar düşünceleri ve eylemi üzerine konuşma konusunda insanlar genellikle kendilerini rahat hissetmezler. Ancak kişinin kendine zarar vereceğine ilişkin düşüncelere sahip olduğunu hissettiğiniz zaman yapacağınız en iyi şey, bu konuda açık bir şekilde iletişim kurarak intihardan şüphelendiğiniz kişinin bir doktor değerlendirmesinden geçip geçmediğinden emin olmaktır. Akut bir intihar riski olup olmadığını öğrenmeye çalışmanız, acil bir müdahalenin gerekli olup olmadığı belirlemek için önemlidir. Ancak intihar riskine ilişkin durumu anlamak kolay olmayabilir. Birçok insan ruhsal sağlık düzeyinden bağımsız olarak ölme olasılığını düşündükleri durumları deneyimleyebilir. Bu durum bu kişilerin eylemi gerçekleştirecekleri ve acil bir yardımın gerekli olduğu anlamına gelmeyebilir. Ancak kişilerin düşüncelerini vurguladıkları ve buna dair planlar yaptıkları durumlarda risk oldukça yüksektir. Bu nedenle intihar düşüncesinin ne düzeyde olduğunu belirlemeye çalışmak oldukça önemlidir.
Aşağıdaki sorular intihar riskinin ne düzeyde olduğunu belirlemenize yardımcı olacaktır
-
"İçinde bulunduğun zor durumda hiç ölümü düşündün mü?
-
"Ölsem daha iyi olur derken tam olarak neyi kastediyorsun?"
-
"Kendine zarar vermeyi yakınlarda hiç düşündün mü?
-
"Yaşamayı umursamadığını söylerken aklında tam olarak ne var?"
-
"Ne sıklıkta ve ne kadar süredir intihar düşüncelerin var?
-
"Benim dışımda başka biriyle intihar ile ilgili hiç konuştun mu?"
-
Daha önce intihar etmeyi denedin mi?
-
"Seni hayatta tutan bir şey var mı?
Kişisel bir konuşma içerisinde intihar riskini keşfettiğiniz, intihar düşüncelerine odaklanıldığı ve konuştuğunuz kişinin tehlikede olduğu durumlarda aşağıdakileri önerileri uygulamaya çalışmak yardımcı olabilir.
-
Zaman kazanmaya çalışın, akut intihar riski kalıcı bir durum değildir. En azından intihar planları son bulabilir, sadce düşünce bazında olduğu faza dönüş hatta ufak da olsa yeniden ümitlendiği bir durum bile gelebilir. İntihar eylemi geciktirilebilir ise kişinin hayatta kalma olasılığı artacaktır.
-
Empatiyle dinleyin; çözüm sunmayın, bunun yerine anlayışlı ve sabırlı bir şekilde dinleyin.
-
Yardım alın. Başka bir tanıdık daha özellikle de yakın çevresinden biri dahil edilebilir mi? Daha önce bir psikiyatriste başvurmuş mu? Başvurmuş ise psikiyatristi ile iletişimi nasıl, kontrollerine sık gidiyor mu? En yakın psikiyatri kliniği ya da acil servis nerede? Gerekli olursa doktor ya da ambulans çağırın.
Kişinin kendine zarar verme olasılığı yüksek ise ve sizin yardım alması konusundaki tavsiyelerinizi dinlemeyecek bir durumdaysa hastaneye yatırmanız gerekebilir. Hasta depresyonundan dolayı içinde bulunduğu durumu doğru algılayamıyorsa ve intiharı bu durumdan tek kaçış yolu olarak görüyorsa, kişinin bu düşüncesini kabul edip gitmesine izin vermemelisiniz. Kişi özgür iradesinin değil depresyon ve çaresizliğinin kontrolündedir. Kişiyi bir psikiyatri uzmanı hekime yönlendirerek ya da size en yakın acil servisle iletişime geçerek yardım sağlamanız gerekir.
Depresyondaki kişiye nasıl davranmanız gerektiğini daha ayrıntılı öğrenmek için..
Depresyon ile ilgili diğer merak edebileceğiniz konular
-
Uzun süreli mutsuzluk ve depresyon nasıl ayırt edilir?
-
Depresyon nasıl gelişir?
-
Depresyona neden olan bedensel hastalıklar nelerdir?
-
Depresyonun diğer hastalıklar üzerine etkileri
-
Bipolar depresyon (manik depresif) nedir?
-
Psikotik özellikli depresyon nedir?
-
Depresyon ilaçları (antidepresanlar) nasıl çalışır? Beyindeki etkileri
-
Kesilme reaksiyonu nedir?
-
Antidepresanlar ile beslenme nasıl olmalı? Neye dikkat etmeli?
-
Depresyondan kurtulmak ve tekrarlamaması için sizin yapabilecekleriniz