top of page

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal Kişilik Bozukluğu, psikiyatri ve psikoloji dünyasında sıkça tartışılan bir konudur. Bu bozukluğun, "sosyopati" veya "psikopati" olarak adlandırılan psikopatik (anormal) davranışların temelinde yattığı düşünülmektedir.


Psikopat ve Sosyopat günümüzde psikoloji biliminde yer alan terimler değillerdir, günümüzde "antisosyal kişilik bozukluğu" olarak adlandırılmaktadır. Bu bozukluğa sahip insanlar, genellikle başkalarına karşı empati veya suçluluk duygusu hissetmeden, ahlaki standartlara veya yasalara uymama eğilimindedirler. Ancak, "psikopat" terimi, bazen yanlış kullanıldığı ve hatta aşağılayıcı bir şekilde kullanıldığı için, ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılmamaktadır.


Asosyal, antisosyal demek değildir, asosyal ve antisosyal terimleri farklı anlamlara sahiptir. Asosyal terimi, bir kişinin sosyal etkileşimlerden kaçınma veya ilgi duymama eğilimini ifade eder. Asosyal kişiler, sosyal faaliyetlerde veya sosyal ilişkilerde diğer insanlarla etkileşime girme ihtiyacı hissetmeyerek yalnız zaman geçirmeyi tercih edebilirler.


Antisosyal terimi ise, bir kişinin toplumun ahlaki ve yasal standartlarına uymama, başkalarına zarar verme, yasa dışı faaliyetlere katılma eğilimini ifade eder. Antisosyal kişilik bozukluğu, bir kişinin diğer insanların haklarına saygı göstermemesi, suç işlemesi ve suçluluk veya utanç duygusu hissetmemesi ile karakterizedir. Bu nedenle birbirleriyle karıştırılmamalıdır.


Kişinin toplum içinde uyumsuzluğu, yasalara saygısızlık, düşük empati ve utanç duyma eksikliği gibi özellikleri içeren kalıplaşmış bir kişilik özelliği olarak tanımlanır. Kendileri ve diğer insanlar için tehlikeli olabilen antisosyal davranışlar sergileyebilirler.


Nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörler ve çevresel faktörlerin birleşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Çocukluk çağı istismarları, ihmal, aile içi şiddet, duygusal istikrarsızlık, madde kullanımı ve ailede suç öyküsü gibi faktörler görülme sıklığını arttırabilmektedir.


Belirtileri:

  • Başkalarının haklarına saygısızlık

  • Kural ihlali

  • Yalan söyleme, aldatma

  • Suç işleme

  • Düşük empati seviyeleri

  • Sorumluluk almama veya kabul etmeme

  • Öfke kontrol sorunları

  • Duygusal soğukluk


Tanı için aşağıda sayılan özelliklerden en az 3 tanesi olmalıdır:

  • Sosyal normlara uymakta başarısız olmak

  • Hilekarlık; diğer insanlara kişisel çıkar ve zevkleri için yalan söyleme ve onları aldatma

  • Dürtüsellik veya yapılan planları uygulamada başarısız olma

  • İrritabilite ve öfke; tekrarlayıcı fiziksel kavgaları ve saldırganlıkları içerir

  • Tedbirsizlik; diğer insanların veya kendisinin güvenliğini umursamama

  • Sorumsuzluk; parasal konularda dürüst olmamak veya süregen bir işinin olmaması

  • Pişmanlık duymamak; zarar görme, kötü davranma veya başkalarından bir şeyler çalma konusunda vurdumduymazlık veya mantıklı açıklamalar yapmak


Tedavisi zorlu olabilir, özellikle bilişsel-davranışçı terapilerle yardım alabilirler. Bu terapiler, kişinin düşünce kalıplarını değiştirmeye, duygusal zekâyı geliştirmeye ve uygun sosyal davranışları öğrenmeye odaklanır. İlaç tedavileri de semptomların yönetimine yardımcı olabilir. Tedavisi zor olmasına rağmen, uygun psikolojik tedavilerle semptomların yönetimi ve iyileştirilmesi mümkündür.


Bu site hizmetlerimiz hakkında bilgi vermek  ve  toplumu bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır; sağlık hizmeti vermemektedir. Hastalıklarla ilgili, teşhis ve tedavi amaçlı kullanılamaz. Tanı ve tedavilerin mutlaka bir hekim tarafından yapılması gerekmektedir. Site içeriğinin bir şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir. 

Sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Ayça Can Uz' a aittir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.

 

GİZLİLİK POLİTİKAMIZ

bottom of page