Özel günler, sevdiklerimizin değerini ve sevgilerini kutlama fırsatı sunar. Ancak, bu günlerin kutlamaları pek de cinsiyet eşitliğini destekler gibi durmuyor. Bir önceki anneler gününe özel yapılan indirimde, bıçaklarıyla ünlü malum markanın vakumlu saklama kaplarını almıştım arkadaşımın önerisi ile. Reklam değil çok memnun kaldım. Hem indirimi yeniden kaparmıyım umudu ile hem de babalara layık görecekler mi bakalım merakı ile devamını satın almak için babalar gününü bekledim. Pek de sürpriz olmadı; indirimli olmayan devam setim artık var...
Kadınlar neden Anneler Günü’nde çiçeklerle ya da ev eşyaları ile kutlanır da, babalar gününde babalara saat gömlek gibi kişisel ürünler hediye edilir? Babalar güçlüdür, koruyucudur, süper kahramanıdır da çocukların ama anneler cennetin ayaklarının altında olduğu nazik davranılması gereken birer çiçek midir?
Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farklı tanımlardır. Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişki de karmaşıktır. Bazı insanlara göre toplumsal cinsiyetin kökeni, cinsiyetin biyolojik, üremeyle ilgili özellikleridir; diğer bir deyişle, erkeği kadından kesin olarak ayırdığı iddia edilen fiziksel, hormonal ve kromozomal farklardır. Bazıları içinse toplumsal cinsiyet, toplumun kadını ve erkeği tanımladığı davranış, rol ve beklentilerin bir bütünü olan sosyal normların dışavurumudur. Birçok insan toplumsal cinsiyeti bu biyolojik ve sosyal faktörlerin birleşimi olarak görür.
Ailedeki cinsiyet rolleri ile anne-baba ilişkileri de toplumsal cinsiyetten nasibini almaktadır. Geleneksel olarak, babalar koruyucu ve güçlü olarak tanımlanırken, anneler ise duygusal ve bakıcı rolleriyle özdeşleştirilir. Bu algılar, toplumun ve kültürün etkisiyle zaman içinde oluşmuş ve yerleşmiştir.
Babaların güçlü olduğunu kabul etmek, onların ailelerindeki liderlik rollerini ve maddi güçlerini takdir etmek anlamına gelir. Babalar, çocuklarına özgürlük, bağımsızlık, rekabet ve dayanıklılık gibi özellikleri aşılarlar. Bu nedenle, onları süper kahramanlar olarak görmemiz şaşırtıcı değildir. Babaların fiziksel güçleri ve otoriter tavırları, çocuklar üzerinde etkili olabilir ve onlara özgüven kazandırabilir.
Ancak, annelerin güçlü olmadığını düşünmek yanıltıcı olur. Kadınlar, annelik rolleriyle birlikte hayatın diğer zorluklarıyla da başa çıkmak için olağanüstü bir güce sahip olmak zorundadırlar. Anneler, çocuklarına sevgi dolu bir şekilde rehberlik ederken, çocuklarının genellikle okul ve sosyal hayattaki programları, ev işleri, ailenin çoğu diğer sorumlulukları ile birlikte kendi kariyerlerini de üstlenirler. Kariyeri ev hanımlığı olan kadınların da üstlendikleri sorumluluklar genellikle ev işleri azımsandığından aile hayatının kalanı şeklinde paylaşılmış oldukça ağır bir yüktür. Kaldı ki yapılan işin görülmediği, sarfedilen gayretin karşılığının hergün yeniden bozulduğu ya da tükendiği bir iş yerinde, taktir de eline sağlıkran ibarettir sadece.
Öyle bir bir iş düşünün ki, karın tokluğuna çalıştığınız, gereğinde 7-24 devam eden, kişisel zevklerinizin hak ettiğiniz için değil, çok sevildiğiniz için karşılandığı, çabanızın bankada çoğunlukla düzenli bir karşılığını göremediğiniz, takdirin kişisel beğenilere kaldığı, o beğenilerin bile en azından sosyal medyada mesajla toplanamadığı, hatta yaptıklarınızın ergen bir yönetici (kendisi oğlunuz ya da kızınız olur) tarafından yine düzenimi bozmuşsun sen karışma diye eleştirildiği, yapmasanız başka bir eş kıdemli (kendişi eşiniz olur) tarafından durumu yönetememek ile yargılandığınız o olsa harikalar yaratacağını belirttiği, kendiniz dahil kimseye yaranamadığınız, boş vakti bol gibi düşünülen ancak her daim iş kitlendiğinden bir türlü kendinize vakit yaratamadığınız bir iş. Ve yıllık zam zamanı geldiğinde elinize fedakarlığınızdan dolayı bir anahtar bir de bir buket çiçek, üzerinde "Anneler gününüz kutlu olsun, anahtar cennet içindir, ancak kilidi ölmeden çalışmayabilir." notu ile elinize tutuşturulur. Verelim mi abime?
Böyle bir hikayede dayanıklı ve güçlü olmamanın yolu var mıdır? Anneler pek de güzel çocuklarının hayatlarında dayanıklılık ve güce dair derin izler bırakır ve onları kendi hikayeleri ile güçlü kılar. Tıpkı babalar gibi.
Annelerin çocuklarıyla olan bağları ve duygusal bağlantıları büyük önem taşır. Anneler, çocukların duygusal gelişimine katkıda bulunurlar, böylelikle onların sağlıklı ilişkiler kurma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurlar. Bu bağ, çocukların aynı zamanda ileride iş hayatlarında gerek meslektaşlarıyla takım çalışmasında, gerekse üstleriyle iletişimlerinde etkisi olan, başarıya ulaşmalarını da etkileyen bir faktördür. İşyerinde agresif bir rekabet başarıdan ziyade sadece altlar için mobbingi üstler için pervasızlığı, eş kıdemliler için uyumsuzluğu doğurur. Bir hastam özellikle erkek olan yöneticileriyle olan anlaşmazlıklarını ve sonunda iş değiştirmeye varan sıkıntılarını, iletişiminin kopuk ve sürekli rekabet içinde olduğu babasına bağlamıştı. Anne-babaların esas kahramanlığı, sevgilerinden ve emeklerinden kaynaklanır.
Her bir bakım verenin aslen cinsiyetinden bağımsız, kendi karakter ve yeteneklerine, hayatındaki özbirikimlerine göre aile içinde farklı rolleri ve destek sağladığı görevleri vardır. Anneler, güçlü kolları ve cesaretleriyle çocuklara ilham verirken, babalar sevgi dolu kalpleri ve emekleriyle onları destekleyebilirler. Anneler de babalar da çocukların hayatlarında birer süper kahramandır, dayanıklı göknar ağacıdır, çiçektir.
Hediyeler, sadece özel günlerin sembolik bir parçasıdır; kutlamak sadece hediyeler ile sınırlı değildir, olmamalıdır. Anneler de, babalar da sevgi, saygı ve minnettarlıkla kutlanmalıdır.
Babalar gününüz kutlu olsun.
*Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet ile bilgilendirme "Toplumsal Cinsiyet Akışkan mıdır?" Sally Hines'ın kitabından aynen alıntılanmıştır
*Katkıları için Psikolog Ecem Sercan Doğan'a teşekkür ederim.