Walking Death 11 sezonda Gracie, Judith'e "Senin gibi korkmamayı isterdim" der ve Judith ona dönüp "Ben de korkuyorum, düşündüğün gibi korkmuyor değilim. İstersen korkunu nasıl kullanacağını öğrenebilirsin. Korku bizi daha güçlü yapar. Savaşmak için, daha hızlı koşmak için." şeklinde cevap verir.
Birçok kişi cesur olmak için korkmaması gerektiğini düşünür. Korku da mutluluk, huzur, kıskançlık gibi bir duygudur. Korkmanız sizin korkak olduğunuzu değil, insan olduğunuzu gösterir. Cesaret o korkuyla birlikte hareket etmektir. Korkmuyorsanız zaten sizi tehdit eden bir durum yoktur ya da tehlikenin farkına varamamışsınızdır. Yukarıdaki fotoğraftaki gibi bir yanıt vermeyi beklemek cesaret değil aptalık olur. Korku sizin tetikte olmanızı ve kendinizi koruyabilmenizi sağlayan için sağlıklı bir duygudur.
Korku ile birlikte beynimizde hipotalamus denilen alan, sempatik sinir sistemini ve adrenal-kortikal sistemi harekete geçirir ve böylece Don/Kaç/Savaş Tepkisi verilir. Don/Kaç/Savaş Tepkisi, tehlikeli bir durumla karşılaşıldığında hissedilen korkuya ikincil bedenin verdiği otomatik bir fizyolojik ve psikolojik doğal bir savunma tepkisidir. Bu tepkiler zinciri, tehlikeden kaçmamız ya da savaşmamız için vücudumuzda gerekli değişiklerin meydana gelmesini sağlar.
Sempatik sinirler, metabolizmamızı hızlandırır. Bedendeki tüm kaslar kaçmaya veya savaşmaya hazır gerilir, kalp atışı hızlanır, kan basıncı artar, kendini koruma sırasında kullanamayacak sindirim vb diğer organları besleyen kan damarları daralır ve beyin ve kas gibi organları besleyen kan damarları genişler, böylece kan akışı acil ihtiyacı olan organlara yönlendirilir, akciğerlerde bronşlar genişler ve solunum hızı artar, kandaki oksijen artar, görme keskinleşir, daha hızlı düşünmek, tehlikeyi değerlendirmek ve hızlı kararlar verebilmek mümkün olur.
Bu tepkiler sadece savaşmak için değil kaçmak icin de kullanılır. Kaçmak da savaşmak kadar değerlidir. Risklerin ve olasılıkları doğru değerlendirildiği bir durumda, gerektiğinde tehlikeden kaçınarak var oluşu günümüzde ağırlıklı zihinsel sağlığımızı korumak önemlidir.
Duygunuzun esiri de, düşmanı da olmayın. Duygularınıza sahip çıkın. Duygularınız sizin için var; var oluşunuzu devam ettirmek, sınırlarınızı korumak, önlemler almak, araştırmak ya da size iyi geleni anlamak için. Bu duygu korku olduğunda, korkunuza da sahip çıkın, Korkunuz ile birlikte hareket etmekten çekinmeyin. Super kahraman gücünüz cebinizde.
(Not: Diziyi pandeminin başında izlemeye başlayıp, zaten halihazırda stresli ve kaygılı olduğumuz için, sürekli tetikte olmayalım diye yarım bırakmıştık. Bu ara yeniden başladık. Korku, diğer tüm duygularımız gibi gerekli olsa da, süreklilik haline de gerek yok. Bunu da belirteyim. Sürekli ataklarla gelenine ise Panik Bozukluk diyoruz)
# korkuyu kullanmak # cesaret