top of page

Ölümden Korkup Ölüme Yürümek- Hipokondriyazis Paradoksu


hastalık googlelamak hipokondriyaziste sık görülür

Sağlık anksiyetesi bozukluğu olarak da bilinen hipokondriyazis, bir veya daha fazla ciddi ve ilerleyici bedensel rahatsızlığa sahip olma konusunda ısrarlı bir şekilde kaygılanma ile karakterize bir psikiyatrik bozukluktur. Bu kaygıya aşırı tetikte olma ve bedensel belirtilerin felaketleştirici bir şekilde yorumlanması eşlik eder . Sonuç olarak hipokodriazisi olan hastalar ya aşırı kontrolcü olma ve güvence arama davranışı nedeniyle tekrarlayan hastane başvuruları olur ya da tersine korkulan felaket senaryosu ile yüzleşmekten kaçınma nedeniyle hastaneye gerçekten ciddi sonuçlarla karşılaşmadan gitmezler.


Hipokondriyazisin, sağlık profesyonelleri tarafından yeterince tanınmaması veya "hastalık hastası" etiketiyle ilişkili olumsuz çağrışımlar nedeniyle ciddiye alınmaması nedeniyle yetersiz teşhis edilmektedir. Hipokondriyazis yaygın olarak kronik bir bozukluk olarak kabul edilir ve teşhise özel düzenlenmiş bir tedavi olmaksızın remisyon olasılığı düşüktür


Çoğu hastanın sağlığı le ilgili bu kadar kaygılı olmasının nedeni, ciddi sağlık sorunlarının gözden kaçabileceği ile ilgili endişeli olmak, insan hatasına yer vermemek için birden çok uzmanın değerlendirmesini istemek ve hatta görüntüleme yöntemleri ile erken tespit edilmesini ve zamanında tedavi edilmesini sağlayabilmektir.. Ancak, gel gelelim işler böyle seyretmiyor: son yapılan bir çalışmaya göre Hipokondriyazis'i olan kişiler %84 daha yüksek ölüm riski ile karşı karşıyalar.


Daha yüksek ölüm oranlarının nedenleri:

  1. Hipokondriyazisi olan bazı bireyler o kadar yüksek düzeyde sağlık kaygısı yaşarlar ki, tıbbi hizmetlerle temastan tamamen kaçınarak kronik hastalıklarının klinik gözlem ve gözetimini gerçekleştirmeyerek potansiyel olarak ciddi olabilecek riskler alırlar.

  2. Hipokondriyazis ile yüksek oranda birlikteliği gözlenen kronik anksiyete ve depresyon, kardiyovasküler bozukluklar ve erken ölüm gibi bir dizi olumsuz sağlık sonuçlarının da daha sık görülmesi ile ilişkilidir.

  3. Doğal olmayan ölüm nedenlerinden biri olan intihar, hipokondriyazisi olanlarda dört kat daha yüksektir.


Kronik stres sebebli düzensiz hipotalamik-hipofiz-adrenal eksen fonksiyonu, bağışıklık bozukluğu, kronik inflamasyon, alkol ve madde kullanımı gibi yaşam tarzı faktörleri, hipokondriyazisin tedavi gerektiren gerçek bir psikiyatrik bozukluk olarak yeterince tanınmaması ve/veya kanıta dayalı tedaviye sınırlı erişim (tıbbi kaçınma nedenli nefes, aile dizilimi, eft ve bilimum bilimsel verisi olmayan müdahalelere başvuru) gibi diğer olası açıklamalar da yüksek ölüm oranlarını açıklmakta makul görünmektedirler.


Ayrıca çalışmada dikkat çeken başka bir veri, ölüm riskinin ilk tanısını hastanede yatarken alanlarda ilk tanısını ayaktan tedavi ünitelerinde alan bireylere kıyasla daha yüksek olmasıdır. Hastaneye yatmayı gerektiren daha ciddi veya karmaşık semptomları olan hastaların ölme olasılığı daha yüksek gibi görünmektedir. Bu durum bana göre iki nedenden de olabilir. İlki yüksek ölüm nedenlerinin de ilki olan hastaneden kaçınma olabileceği gibi, ikincisi hasta olmadığına emin olma veya erken tanı alma kaygısı ile talep edilen girişimsel müdahalelerin komplikasyonları (kontrastlı BT, anjiografi, tekrarlayan kolonoskopiler vb.) olabilir.


İlginç ki çalışmaya göre hipokondriyazisli bireylerin, tüm hastalık ve ölüm korkularına rağmen, ölüm riskleri artmış. Ve ne yazık ki ölümlerin çoğu aynı çalışmada potansiyel olarak önlenebilir olarak sınıflandırılmıştır.


Damgalanma nedenli, bu bireylerin bedensel belirtilerinin aile yakınları ve hatta sağlık çalışanları tarafından hayali olarak değerlendirilmesi vahim sonuçlar doğurabilir. Damgalanmayı azaltmak ve bu bireylerin tespit edilmesi,psikiyatriste gerekli yönlendirmenin yapılarak tanılarının konulması ve teşhise uygun özel bir tedavi ve bakım elzemdir. Hipokondriazis konusunda uzmanlaşmış bir psikiyatristin gözetiminde kanıta dayalı, bilimsel, entegre bir tedavi (yani psikiyatrik ve bedensel, belirtilere birlikte eğilen, çünkü gerçekten hastalar bedensel belirtilerini uydurmazlar ve deneyimlerler) ile izlenmesi önemlidir.




bottom of page