Kadınlara yönelik dergiler sözde kadınlara kendini sevmeyi ve kabullenmeyi savunur, ancak birkaç sayfa ilerisinde seksi bir yaz vücuduna, daha iyi bir kalçaya, düz karın kaslarına, ince bir bele, tuzluk efekti vermeyen kollara, portakal kabuğu görünümü olmayan bacaklara nasıl sahip olunacağına dair makalelerle doludur ve liste uzayıp gider. Yazılı, görsel ve online medyada karşımıza çıkan bu mesajlar ile beden imajı sorunu yaşayan insanların sayısının giderek artması hiç de şaşırtıcı değil. Bir çalışmada, kadınların %75'inin düzensiz yeme alışkanlıklarına sahip olduğunu bulunmuş.
Medyanın beklentilerine bir de çevremizdeki diğerlerinin "sözde" iyi niyetli bedenimize dair türlü türlü yorumlarını duyuyoruz.
https://www.refinery29.com/en-us/women-body-type-positivity-survey sayfasında yer alan "Beden Tipi Pozitiflik Anketine" göre:
%61'i "Bu senin vücut tipine daha çok yakışır." cümlesini duydu.
%50'si "Aslında çok güzel bir yüzün var." cümlesini duydu.
%47'si "Bunu giyeceğine emin misin?" cümlesini duydu.
%46'sı "Biraz kilo alman lazım." cümlesini duydu.
%35'i "Tatlı da mı yiyeceksin?!" cümlesini duydu.
Ve bu yorumlar düşündüğünüzden daha erken yaşlarda başlıyor:
%65'i 14 yaşına gelmeden önce birinin vücudu hakkında eleştiri yaptığını söylüyor.
%41'i yorumun 10 ila 13 yaşları arasında yapıldığını belirtiyor.
En masum ve iltifat gibi görünen "Kilo vermişsin, güzel olmuş" dan "Kilo mu aldın?" sorusuna kadar bedenimiz üzerine bir çok yorum yapılıyor. Bu yorumlara "Body Shaming" vücut utandırması deniliyor. Body shaming, bir kişinin vücut ölçüleri veya şekli hakkında uygunsuz veya olumsuz yorumlar yaparak aşağılanmasını içerir.
Benim kendi deneyimim ise çocukluğumdan beri sürekli çok zayıf olduğuma dair yorumlar ile oldu. Çocukluğum ve gençliğim protein tozları ve kot altına giyilen çift kat taytlar ile geçti. Bir süredir görüşmediğim bazı kişiler, aynı kiloda olmama rağmen çok kilo verdiğime veya kilo almam gerektiğine yönelik bir yorumda sıklıkla bulunmuştur. Hatta bel ve sırt kaslarımı kuvvetlendirmek için gittiğim pilatese bile laf söylendiği zamanlar olmuştur; "zaten zayıfsın". Ya da kaç kilo olduğumu soranlar. Suratında alaycı bir ifadeyle soran son kişiye 30 kiloyum cevabı verdim. Son menstruasyon tarihimi ve nasıl korunduğumu da öğrenmek ister misin?
"Bazı" insanların olmamız gereken görünüm ve kilo hatta KVKK verilerimizle ilgili 😁 üzerimizde hakları olduğu gibi değişik bir inançları var. Biliyorum ki birçok kişi body shaming yaşıyor. Anket sonuçları da bunu gösteriyor.
Farklı örneklerini de seanslarda dinlemeye devam ediyorum. "Sen bu boyla Türkiye'de koca bulamazsın" iltifatı 😒 18 yaş altı bir hastama akrabaları tarafından söylenmişti. Derdin koca bulmanın olduğuna mı bedene dair hadsiz yoruma mı üzülelim... Bir başka hastama tatilde yediği o yöreye özgü 2.tatlının hesabı sorulmuştu. Bu ve yüzlercesini her yaştaki kadından duydum.
Bedene dair yorumlar, özellikle genç yaşta duyulduğunda, medyanın da tek tip beden tipine yönelik pompalayıcı etkisi ile birleşerek özsaygıyı ve beden imajını olumsuz etkileyebilir.
Vücudunuzun görevi başkalarına çekici görünmek değildir. Onun amacı sizi yaşarken taşımaktır. Vücudunuzun nasıl göründüğüne odaklanmak yerine, sizin için neler yaptığına odaklanın. Karnınızdan nefret mi ediyorsunuz? Karnınızın sizi ve çocuğunuzu hamilelik boyunca ne kadar ustalıkla taşıdığını düşünün. Sarkık kollardan bıktınız mı? Bunun yerine kollarınızın sizin bugün neler yaptığını fark edin.
Kilo vermekle ilgisi olmayan hedefler belirlemeyi düşünün. Kilo vermeye çalışmak yerine, 10 şınav çekmeye çalışabilir, daha fazla ağırlık kaldırmayı hedefleyebilir veya koşu dayanıklılığınızı artırmak için çalışabilirsiniz. Bedeniniz sizin eviniz, ona iyi bakın.
Kendinizi ve vücudunuzu olduğu gibi sevin! Her şekilde güzelsiniz, çekicisiniz, sevilebilirsiniz. Her haliniz sizsiniz, her haliniz başka hoş. Diğerlerinin hadleri olmayan bir şekilde yorum yapmasında göz yummayın.