Lise geçiş sınavı (LGS) ve üniversite sınavının (AYT-TYT) dönemlerinde, meslek seçimi hakkında konuşmanın değerli olduğunu düşünüyorum.
Lise geçiş sınavı, çocukların ortaokuldan liseye geçişlerini sağlar ve onları yeni bir eğitim düzeyine hazırlar. Bu süreçte, çocuklarımızın akademik performansları ve ilgi alanları değerlendirilir. LGS, onların en ileriye zıplamalarının gerekliliğini temsil eden bir sınav değildir; tam tersi kimlik arayışlarına, ‘’ben nasıl biriyim’’’e odaklanmaları gereken bir dönemdir.
Sınav sonuçları, öğrencilerin belirli bir liseye yerleşmesini veya alternatif eğitim programlarına yönelmesini sağlar. Bu noktada, çocuklarımızın mesleki ilgi ve yeteneklerini keşfetmeleri için onlara rehberlik etmeliyiz. Onlara farklı meslekler hakkında bilgi vermek ve ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olmak, gelecekteki kariyerleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.
Zeka türleri ve ilgi alanları klasik müfredattan farklı olan çocukların hevesleri kırılmamalı, bu çocuklara sakince yaklaşılmalıdır. İçsel yeteneklerine ve becerilerine odaklanan çocuklar, sınavlara onları uygun yere yönlendirecek bir yöntem olarak bakarlar ve ondan korkmazlar. Hem aile hem okul da bu bilinç ile yaklaşmalıdır.
Üniversite sınavı ise, çocuklarımızın yükseköğretim kurumlarına kabul edilme sürecini belirler. Bu sınav, gelecekteki mesleklerine dair eğitim almalarını sağlayacağından, seçimler büyük bir rol oynar. Üniversite sınavına hazırlık süreci, yoğun çalışma ve stresli bir dönem olabilir. Bu süreçte çocuklarımızı desteklemek ve motivasyonlarını yüksek tutmak çok önemlidir. Ancak aynı zamanda bu dönem neler istediğini ve beklentilerini de belirlemesi gereken bir zaman dilimidir. Bu nedenle sadece sınav sonuçlarına odaklanmak yerine, ilgi alanlarını ve yeteneklerini de göz önünde bulundurmalarını sağlamalıyız. Başarılı olabilecekleri ve tutkulu oldukları alanlara yönlendirmek, onların kendilerini daha tatmin edici bir kariyer yolunda bulmalarını sağlayabilir.
Çocuklarımızın meslek seçimiyle ilgili olarak, onlara destek olurken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar vardır.
Öncelikle, kendi arzularını ve ilgi alanlarını keşfetmelerine izin vermek önemlidir. Her çocuğun benzersiz yetenekleri ve ilgi alanları vardır, bu yüzden çocuklarımızı teşvik etmeliyiz.
Mesleki deneyimlerin ve stajların çocuklarımızın karar verme sürecinde önemli bir rol oynayabileceğini biliyoruz. Ebeveyni olarak illa bir şey yapmalıyım zorlantısı yaşıyorsanız, bu konuda yardımcı olabilirsiniz. Farklı iş alanlarında çalışma ya da çalışan kişiler ile tanışma imkanları sunarak çocuklarımızın gerçek dünya deneyimleri kazanmalarına yardımcı olabilirsiniz.
Sevgimizi bir ceza ya da ödül yöntemi olarak kullanmadan, çocuklarımızı koşulsuz şekilde desteklemeliyiz.
Meslek seçimi sürecinde, çocuklarımızın yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz. Onlara destek olmak, gelecekteki başarılarına olan inancımızı gösterir. Düştüklerinde ise koruyucu ebeveyn figüründen sıyrılarak besleyici ve destekleyici bir ebeveyn figürü olmaya çalışmak değerli olacaktır.
Onlara gerçekçi beklentilerle yaklaşmalarını ve başarı kavramını kendi standartlarına göre tanımlamalarını sağlamalıyız. Çünkü herkesin tanımı farklı olabilir ve önemli olan çocuklarımızın mutlu, sağlıklı ve tatmin edici bir kariyer yolunu seçmeleridir. Bizim tatmin edici yolumuz ile çocuklarımızınkinin farklı olabileceğini öngörmeliyiz. Kendi gerçekleştiremediklerimiz için onların hayatlarını kullanmamalıyız.
Çocuklarımızı kendimiz ile veya başka çocuklar ile kıyaslamamalıyız.
Başarılı insanların ortak özellikleri meraklı olmalarıdır, bu meraklarını söndürmemeliyiz. Her birey kendi meraklı olduğu konuda, farklı yollardan, farklı aşamalardan geçmektedir.
Bazen üniversitede bölüm seçimi mesleği seçmek için, hangi mesleğin istenmediğini anlamak içindir. Bireyin nereye evrileceğini üniversite bittikten sonraki şirket seçimi, master, gidilen kurslar gibi seçimleri de belirler. Hayat da, iş de bir ağaç gibidir; tek bir doğrudan ziyade, bir çok seçimden ibarettir. Üniversiteye yeni giren bir bireyin karar verememiş olması da doğal karşılanmalıdır.
Umarız bu yazı, çocuklarımızın meslek seçimi sürecinde sizlere rehberlik eder. Her çocuğun kendine özgü potansiyeli olduğunu unutmayalım ve onları desteklemeye devam edelim.