Serbest çalışmaya başlamadan önce hayalim sadece kendim ve hastalarım için istediğim şekilde ve koşullarda bulunmanın yanında kendime ve aileme zaman ayırmak için de fırsat yaratmaktı. Kendim için ayırdığım vakitte ise müzik benim için çok özel bir yerde duruyor. Sadece dinlemek bile stres seviyemi düşürmek için etkili iken bir de bugünün dertlerinden çok uzakta, tuşlara basarken hem bu anda hem başka diyarlarda olma şansı veriyor. Tabii ki her yeni öğrendiğim şarkıda, şarkının vaddettiği diyarlara uzanmadan önce epeyce bu anda ve piyano tuşlarında kalıyorum haliyle. Ancak tam da bu yüzden yeni şeyler öğrenmek, otomatikleştiğiniz hobilerden çok daha kolay ve yoğun şekilde anda kalmayı sağlıyor.
Yeni şeyler öğrenmenin etkisi bu kadarla da kısıtlı değil; her yeni öğrendiğimiz bilgi/beceri bize, beynimizdeki nöron adı verilen sinir hücrelerinin arasında yeni yolaklar kurulması fırsatını da veriyor. Yaşlılıkta her organda olduğu gibi, beynimizde de kayıpların olduğunu/olacağını düşünürsek, var olanların gelişmesi, dallanması çok değerli. İleri yaşta hastalar ile çalışırken öğrendiğim en önemli şeylerden biri, özellikle emekliliğin ardından hobilerin varlığı.
Kendini gerçekleştirmek ve üretkenlik, emeklilik döneminde hobiler ile mümkün ve bunun hazırlığını çok daha önceden yapmak gerekiyor. Zira beynimizin öğrenme yetisi ve sabrımız yaşla birlikte maalesef azalabiliyor. Her yeni öğrenilen şey önce epeyce zorluyor, keyifli anlar biraz öğrenmenin ardından yoğunlaşabiliyor. Eh müzikle başka diyarlara yolculuk edebilmek için de yola epey erken çıkmak lazım sanki. O yüzden çalışanlara en büyük tavsiyem, hem iş ve günlük hayat streslerini soğurabilmek hem de emeklilik dönemine hazırlık için çalışmalara şimdiden başlamak; halihazırda emeklilere ise seans çıkışı hemen bir kurs veya öğretmen bulmak. Şaka bir yana demans ile savaşmak için yeni öğrenilen, farklı yapılan herşey oldukça etkili, sadece müzik değil, resim, sudoku hatta sağ değil sol el ile diş fırçalamak bile zihindeki hareketliliği arttrabilir.
Ama ben bugün size özellikle müzikten bahsetmek istiyorum. Çalışmalar, müziğin beyin sağlığını olumlu yönde etkilediğine dair birçok kanıt sunuyor. Araştırmacılar, müziğe yaşam boyu maruz kalmanın, bilişsel rezervi artırarak yaşlılıkta bilişsel bozulma riskini azaltabileceğini belirtiyorlar. Yani, müzik sadece kulaklarımızın pasını silmiyor, aynı zamanda zihnimizi de cilalayıp parlatıyor. Çalışmalar, müzikle uğraşmanın özellikle çalışma belleği ve yürütme fonksiyonları üzerinde olumlu etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Hatta 34 çalışmayı gözden geçiren bir meta-analiz ve derlemeye göre, demanslı hastalarda dahi interaktif ve grupla yapılan müzik terapisinin demanstaki yıkıcı davranış bozukluğu ve anksiyetenin tedavisinde etkili olduğu, bilişsel fonksiyonlar, depresyon ve hayat kalitesini ise olumlu yönde desteklediği belirtiliyor. Diğer birçok çalışma ve bunların derlemerinde daha fazla yapılandırılmış ve kontrollü çalışmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilse de ister bireysel ister grup ile, hem aktif katılımcı hem de pasif dinleyen olarak müziğin, her yaş grubunda depresif belirtileri azalttığını öngörmektedir. Yani, bir enstrüman çalmak hatta sadece şarkı söylemek, özellikle de yaş ilerledikçe zihinsel sağlığımızı korumamıza yardımcı olabilir.
Katılımcıların hayatları boyunca müzik deneyimlerini sorgulandığı ve zihinsel performanslarının ölçüldüğü bir çalışmada; enstrüman çalanların ve şarkı söyleyenlerin çalışma belleği testlerinde daha iyi performans gösterdikleri belirlenmiş. Özellikle klavye çalanlar, bu konuda bir adım öne çıkıyor gibi görünüyor (mesela benim gibi ;) )
Çalışmaların en ilginç olanlarından biri ise, acil psikiyatri başvurularında, bekleme odasında hastalara 30 dakika terapötik nefes egzersizleri veya müzik dinleme olarak uygulanan iki basit müdahalenin ardından algılanan stres düzeylerini azaltmadaki etkinliğini araştıran bir tanesi. Hastaların 10 üzerinden puanladıkları stres düzeyleri hem nefes egzersizleri hem de müzik ile 2-3 puan kadar düşmüş. Çalışmacılar müzik ve egzersizin sadece psikiyatri acilde değil, hastanelerin tüm birimlerinde hem hastalar hem de hasta yakınları için bekleme sırasında kullanılabilecek, stres azaltıcı ve konfor sağlayan müdahaleler olduğunu vurguluyorlar.
Müzikle uğraşmanın zihinsel sağlığımız üzerindeki olumlu etkileri üzerine bu bulgular oldukça umut verici. Müzik sadece keyif almak için değil, aynı zamanda zihinsel sağlığımızı korumak adına da bir araç. Müzik giren eve, nörolog girmez demişler :)